
Sosyal medya; zaman zaman ışık hızında değişen eğilimlere sahip. Hele ki Instagram gibi mecralarda trend değişikliklerini daha net bir şekilde görebiliyoruz. Söz konusu 2020 yılı olunca ise bu değişim çok sert ve daha hızlı biçimde gerçekleşiyor. Bunun nedenleri arasında elbette; başta korona virüs sebepli global pandemi ve tüm Dünya’ya mal olmuş gündemlerin sonucunda ortaya çıkan sosyal çalkantılar ve başkaldırılar var. Tabii bunlara Instagram’daki rekabeti de eklemezsek önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmış oluruz. Sizin için 2020 yılının ilk yarısındaki Instagram trendlerini ve yeniliklerini derledik.
1. Markalar ve fenomenler ırkçılığa duyarsız kalmadılar
2020 Instagram trendlerinden en çok ses getireni sosyal bir başkaldırı. Amerika’da George Floyd, Ahmaud Arbery, and Breonna Taylor’ın polis tarafından vahşice öldürülmesine tepki vermek için 2 Haziran’da herkes Instagram hesaplarında siyah kareler paylaştı. Bu hareketin başlangıcını Brianna Agyemang ve Jamila Thomas, #TheShowMustBePaused (“Şov Durdurulmalı”) hashtagiyle gerçekleştirdi. Burada yapmaya çalıştıkları siyahi vatandaşları desteklemek için neler yapılabileceği ile ilgili dürüst ve faydalı diyaloglar başlatmaktı. Başka bir deyişle; amaçladıkları şey uzun süredir devam eden bu probleme bir çözüm bulmaktı aslında.
Daha sonra bu siyah kareler, siyahi vatandaşlara verilen desteğin bir sembolü haline geldi. Paylaşımlar #BlackLivesMatter (#SiyahilerinHayatlarıÖnemlidir) hashtagiyle yapılmaya başlandı. Bu hashtag aynı zamanda aktivistlerin konuyla ilgili önemli bilgileri paylaştıkları bir kanal haline geldi. Harekete destek veren birçok marka ve katılımcı erdemli bir pazarlama yapmaya ve bu ikiyüzlülüğün sona ermesi için şeffaf olmaya teşvik edildi, bu konularda çağrıda bulunuldu.
Siyahi içerik üreticileri ve siyahi profesyoneller de; ayrımcılık, ödemelerdeki eşitsizlik ve dışlanmışlık hakkında konuşmalar yaptı. Birçok ünlü, fenomen ve halka mal olmuş kişi bu ayrımcılığa dikkat çekti. Bunu, siyahi fenomenlerden veya iş dünyasındaki siyahilerden paylaşımlarda bulunarak yaptılar. Böylece birçok siyahi içerik üreticisi de bir gecede takipçi sayılarını ikiye katladı.
#BlackLivesMatter hareketinin ardındaki kitlesel güç şu anda daha önce olmadığı kadar fazla. Fakat #PullUpOrShutUp ardındaki fikir gibi markalar; sosyal trendler ve sosyal hareketlerin arasındaki farkı anlamalı. eTalk CTV’den Tyrone Rex Edwards’ın da dediği gibi “Yaşadığım bir travma, bir trend değil.” Irkçılık karşıtı olmak, ayrımcılık yapmamak, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü bir pazarlama şekli, ödeme ve maaşlarda eşitlik, fırsat eşitliği… Bunların hiçbiri trend değil. Bunlar norm olmalı ve tüketicilerin markalardan beklediği minimum değerler.
Bu hareket sırasında Instagram da kendi payına düşeni elbette aldı ve azınlıkları daha fazla desteklemesi gerektiği ama bunu yapmadığı konusunda eleştirildi.
2. Instagram’da canlı yayınlar artıyor
2020 Instagram trendleri arasında en önemlilerinden biri de canlı yayınlar. Evde kal uyarıları ve birçok etkinliğin iptali Instagram’da canlı yayınların artmasında etkili oldu. Şubat ve Mart ayları arasında Instagram canlı yayınların sayısı %70 arttı. Günlük 800 Milyondan fazla kişi Instagram veya Facebook üzerinden canlı yayın seyretti. Bu yayınlardan bir tanesi de Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg’in yaptığı canlı yayındı.
Canlı yayınlar ünlülerin de etkisiyle daha da sıklaştı. DJ D-Nice’in #ClubQuarantine yayınlarında Rihanna, Zukerberg ve Joe Biden’e yer vermesiyle izlecilerinin sayısı 100 Bini aştı. Amerika eski başkanı Barack Obama ve şarkıcı Justin Bieber, NBA yıldızı Stephen Curry ve Dr. Anthony Fauci’nin katıldığı canlı yayına emojilerle dahil oldular.
İnsanların, pandemiden ötürü iptal edilen etkinliklerin yerine neler yapılabileceği ile ilgili arayışları sürerken, markalar ve Instagram içerik üreticileri canlı yayınlara adete atladılar. Aslında canlı yayınları yapanların %80’ninin takipçi sayısı 1000’in altındaydı.
Canlı yayınlar; kokteyllerden komedi showlara, sanal protestolardan, yoga sınıflarına ve çizim kurslarına kadar bir çok temayla karşımıza çıktı. Uygulamanın masaüstü kullanılırlığı Nisan ayında yapılan bir düzenlemeyle daha da arttı.
Instagram storyleri gibi canlı yayınlar da postlara göre daha samimi ve doğal olma eğilimindeler. Yayını yapanların da gerçek zamanlı olarak sorulara cevap verebilmesi ve yorum yapabilmesi, Facebook’taki canlı videoların neden altı kat daha fazla etkileşime sahip olduğunu açıklıyor.
Covid sonrasında da Instagram canlı yayınlarının etkisini koruyacağı tahmin ediliyor; çünkü şimdiden alışkanlık haline geldi bile. Instagram şimdilik, IGTV’ye video yükleme ve bağış kampanyaları gibi seçenekleri tanıtıp yaygınlaştırıyor. Canlı yayın alışverişleri (yani ünlü bir ismin bir ürünü tavsiye etmesi ve eş zamanlı olarak takipçilerin bu ürünleri satın alabilmesi) ve canlı yayın esnasında satın alınabilen rozetlerle Instagram içerik üreticilerine canlı yayın esnasında doğrudan gelir elde etme imkanı sunuyor.
Aynı zamanda Instagram son dönemde iki sıralı hikaye akışını test ediyor. Bu akışta canlı yayın videoları üst sırada yer alıyor.
Hayat normale dönene kadar, başka bir deyişle etkinlik ve aktivitelere katılım sağlanana kadar, Instagram’ın canlı yayın kısmında daha da fazla yenilik görme olasılığımız oldukça yüksek.
3. Artık içerik üreticileri Instagram’da doğrudan para kazanabiliyor
2010’dan beri içerik üreticileri Instagram’da satış ortaklığı ve marka ortaklığı ile para kazanabiliyordu. Mayıs ayında tanıtılan yeni özellikler, Instagram kullanıcılarına doğrudan para kazanma olanağı sunuyor.
Son dönemde Instagram, az sayıda kullanıcı ve şirketle rozetleri (Instagram badges) test ediyor. Canlı yayın sırasında izleyiciler kalp rozetlerini satın almak için 99 cent – 4.99 Dolar arasında ödeme yapabilecek. Bu rozetler sayesinde izleyiciler yorumlarda en üste çıkıp daha çok görünür olabilecekler. Aynı zamanda izleyiciler bu rozetler sayesinde diğer izleyicilerin kullanamadıkları özellikleri de kullanabilecekler. Test süresince içerik üreticileri bu rozetlerden kazandıklarının %100’ünü alabilecekler. Özellik herkese açıldığında ise Instagram bu kazançtan kendi komisyonunu düşecek.
Bu arada IGTV reklamları da yolda. Bu reklamlar 15 saniyeye kadar sürecek ve bir kullanıcının bir IGTV videosunu izlemek için tıklamasının hemen ardından görünecek. Youtube’da olduğu gibi reklamlardan elde edilen gelirin %55’i içerik sahibine verilecek. Reklamlara ek olarak canlı yayın alışveriş araçları şu anda kullanıcılara ve markalara canlı videolar esnasında ürünlerini etiketleme imkanı sunuyor.
Bu değişiklikler, içerik üreticilerinin farklı platformlardaki yarışına dönüşecek gibi gözüküyor. Aynı zamanda bu güncellemeler ile birlikte bu konuda uzman içerik üreticileri oluşacak. Bu hesaplar, içeriklerinde çeşitli ürünleri tanıtmak yerine izleyicilere kaliteli içerik sunarak gelir elde edebilecekler. Bu nedenle “fenomen” kelimesinden uzaklaşılırken “içerik üreticisi” hatta “marka elçisi” terimlerine doğru bir eğilim gözleniyor.
Marka ortaklığı önemli bir gelir kaynağı olmaya devam edecek fakat daha şimdiden daha az işlevsel olmaya başladı ve modası geçti diyebiliriz. Facebook ve Instagram’ın Marka Ortaklığı Bölümü’nde yeni ve faydalı güncellemeler yapmaları umuluyor
4. Instagram Shopping markaların doğrudan para kazanmasını sağlıyor
Instagram shopping (Instagram mağazalar); markaların para kazanmasını kolay hale getirmeyi hedefliyor. Mağazalar özelliği, şirketlere uygulamada doğrudan bir vitrin oluşturmalarına olanak sağlıyor, böylece kullanıcılar internet sitesini ziyaret etmeden de alışveriş yapma imkanı elde ediyorlar. Markaların bu sayede daha yüksek dönüşümler ve satışlar elde edeceği umuluyor.
Mayıs ayında Instagram ve Facebook işletmeler için küresel ve aşamalı bir tanıtım yaptı. Planlanan şey; alışveriş aktivitesinin tüm Facebook uygulamalarına entegre edilmesiydi. Uygulama tamamlandığında Facebook’tan alışveriş sepetine ürün ekleyen biri daha sonra bu ürünü, hafızaya alınmış kredi kartı bilgilerini veya Facebook Pay’i (ki büyük olasılıkla bu da entegre edilecek) kullanarak, Instagram’dan da satın alabilecek.
Bu özelliği daha bilinir hale getirmek için Instagram kısa bir süre içinde arama butonu gibi (ki bu buton mağazalara da yönlendirme yapıyor) bir de alışveriş butonu ekleyecek. Mağazası olan hesapların profillerinde alışveriş butonuna ek olarak ‘mağazayı incele’ butonu var. İşletmeler, ürünlerin nasıl göründüğünü düzenleyip, bağlılık programlarından yararlanabilecekler. Ayrıca, işletmeler kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için yapay zekadan da faydalanabilecek.
Şu anda para harcamak için storyler daha çok kullanılıyor. Ürün etiketlerinin yanı sıra şirketler hediye kartı, yemek siparişi ve bağış etiketlerini paylaşabiliyorlar.
5. Alışveriş ve reklama yapay zeka ağırlıklı güncellemeler
Instagram ve Facebook’ta alışveriş yapan daha fazla kullanıcı, daha fazla veri anlamına geliyor. Daha fazla veri; şirketlerin, bireysel zevklere uygun ve kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi oluşturmasını sağlıyor. Böylece, şirketler “her şeyi satılabilir hale getirme vizyonuna” bir adım daha yaklaşıyorlar.
Her şeyi satılabilir hale getirmek için Facebook mühendisleri GrokNet adında, bir yapay zeka geliştirdiler. Bunun sayesinde, ürünler saniyeler içinde işletme kataloğuna otomatik olarak etiketlenebilecek. Facebook Marketplace’te çoktan kullanılmaya başlanan yapay zeka, fotoğrafları taradıktan sonra bu fotoğrafların renk, stil ve kataloglarla eşleşme gibi özelliklerini belirleyerek tanımlamalar oluşturabiliyor. Diğer taraftan bu veriler daha iyi arama sonuçları ve reklamlar için de kullanılıyor.
Dönüşümlü İzleme, alışverişi arttırmayı amaçlayan başka bir yapay zeka projesi. Kullanıcılara 3D benzeri resimler oluşturma imkanı sağlayan özellik şu anda Marketplace’te test aşamasında. Belki daha sonra Instagram için de kullanılabilir.
Instagram, kısa süre içinde arttırılmış gerçeklik içeren reklamlarını tanıtabilir. Bu özelliği kullanarak tüketiciler güzellik ürünlerini deneyebilecekler ya da mobilyaların evlerinde nasıl göründüğünün önizlemesini yapabilecekler. Facebook çoktan arttırılmış gerçeklik reklam formatını kullanmaya başladı ve Zukerberg yeni gelişmelerin de çok yakın olduğunu duyurdu.
6. Instagram Rehberleri “sosyal bilginin” yükselişine eşlik ediyor
Markalar ve fenomenler sık sık, Marakeş’te nerede yemek yenilebileceği veya bir çocukla iklim değişikliğinin nasıl konuşulacağı konularında sık sık sorulara maruz kalıyorlar veya tavsiyeleri isteniyor. Geçmişte bu isteklere, takipçiyi Instagram highlight (öne çıkanlar) bölümüne yönlendirerek ya da blog postlarıyla yanıt veriliyordu. Fakat şimdi Instagram’da doğrudan rehberler de oluşturulabiliyor. Adam Mosseri’nin açıklamasına göre, rehberler öncelikle seyahatler için oluşturuldu fakat bu fikrin uygulamaya geçmesi korona virüsten ötürü sekteye uğradı. Bunun yerine, sağlık teması adı altında daha fazla içeriği sunacak olan bir yeniliği piyasaya sürdüler. Instagram yakın zamanda ırksal adalet rehberini de oluşturdu.
Rehberlerin profillerde kendilerine ait butonları var ve storylerde paylaşılıp keşfet butonunda gözükebiliyorlar. Bu rehberler, eklenmiş not ve ipuçlarıyla düzenlenmiş postlar veya videolar içerebiliyor.
Bilgi verici sosyal içeriklere karşı artan bir ilgi de var. Tik-Tok’ta eğitsel videoların popülerliği gittikçe artıyor, özellikle Çin’de geçen yıl 14 Milyon bilgi içerikli post oluşturulduğu söylendi. Amerika’da kariyer koçları, kişisel finans uzmanları, ve fitness uzmanları uygulamada giderek daha da başarılı oluyorlar.
Instagram’da, egzersiz hesaplarından (örneğin gitar çalma egzersizleri ya da fitness dersleri vb.) sağlıkla ilgili hesaplara kadar mikro ve nano hesaplar çok popüler. Bu da herhangi bir konuyla meşgul olan hesapların, yüksek takipçi sayısına sahip hesaplardan daha değerli olduğunu kanıtlıyor.
7. 2020 Instagram Trendi: Değerler
“Otantik olmak” fenomen endüstrisinde çok tutulan bir kelime. Fakat bu sadece bir fenomen trendi değil. Tüketiciler de özellikle markalardan şeffaflık yönünde bir otantiklik; yani özgünlük, orijinallik istiyorlar.
Markalar ve fenomenler platformları tanınmak, değerlerini geliştirmek ve var olma sebeplerini desteklemek için kullandıklarından, otantikliklerini kaybetmemek için şeffaflığı da ön plana çıkarıyorlar. Örneğin, çevreci bir güzellik markası Elate Cosmetics, kendi ürün ve uygulamalarının ekolojik özelliklerini detaylı bir biçimde anlatıyor.
2020 Instagram trendleriyle birlikte fenomenler, karar verme süreçleriyle ilgili daha fazla paylaşımlarda bulunacaklar ve özellikle bazı markalarla çalışmayı niçin seçtiklerini paylaşımlarında açıklayacaklar. Güveni taze tutmak için yasal uyarılar gerekli olacak. Ayrıca sponsor içerikleriyle (ürün yerleştirme vb.) diğer postlar arasında, özellikle storylerde, belirgin bir ayrım olacak.
Sosyal olayların yükselişte olmasının da etkisiyle, Instagram canlı bağış kampanyaları, ya da bağış stickerları gibi birçok araç ekledi. Hatta bağış toplama etkinliklerini profillere ekleme seçeneğini de şu anda test ediyor. Kar amacı gütmeyen profiller zaten çoktan bağış butonlarına sahipler.
Instagram, yüksek erişime sahip hesaplardaki postlara yeni bir kaynak ekliyor. Nisan ayında şirket, bu hesaplar için, paylaşımların konumunu gösteren ve takipçilerin kaynağını gösteren bir özelliği denemeye başladı.
8. Tiktok, Twitter ve Giphy Instagram’ı neredeyse ele geçiriyor
Instagram’ın sadece filtreli fotoğrafların paylaşıldığı bir platform oluşu çok eskilerde kaldı. 2020 Instagram trendleri arasında, artık Instagram akışlarında Twitter, TikTok gibi platformlardan özel efektler, müzik ve daha fazla özelliği de görebiliyoruz.
TikTok ve Snapchat ile yarış haline giren Instagram özellikle storylere yeni özellikler ekledi. Trafiğinin %25’ini Instagram’dan alan Giphy’nin Instagram’ın bünyesine eklenmesiyle, şirket stickerlar, filtreler ve diğer bir sürü özel efektin yer aldığı interaktif özelliklerine yenilerini de ekleyecek.
Akıştaki içerik çeşitliliğine rağmen Instagram’ın estetik yönü de kendini göstermekte kararlı. İnfografikler ve görsel hikâye anlatımı da yükselişte.
Platformlar arası etkileşimin olup olmayacağının kullanıcıya kalması, Facebook ailesi aplikasyonlarında pek söz konusu değil. Instagram, Facebook, Whatsapp ve Messenger arasında daha fazla etkileşim ve daha fazla entegrasyon hazırlıkları büyük bir hızla sürüyor. Tamamen entegre bir alışveriş deneyimi için Facebook, kullanıcıların Instagram storylerini Facebook’ta görebileceği ve bunlara yanıt verebileceği bir özellik geliştiriyor.
Facebook bu yılın sonunda kendi aplikasyonları arasında mesajalaşmayı mümkün kılan bir entegrasyonu planlıyor. Böylece, Instagram kullanıcıları Whatsapp ve Messeger’daki kişilere (Instagram hesapları olmasa bile) mesaj gönderebilecek. Bu tür bir entegrasyon Facebook ailesini, Çin’i etkisi altına alan Wechat ile karşılaştırılabilir hale getirecek.